Bakış Açısını Değiştirmeliyiz
- 22.06.2023
“Bakış Açısını Değiştirmeliyiz”
Meslek hayatımda çeyrek asrı geride bırakalı epey oldu. Bu şehrin sorunlarını, sporunu, siyasetini, sanatını, iş dünyasını, insanını artık ezbere biliyorum. Yıllardır aynı düzen devam edip duruyor. Olaylar kısır bir döngü içerisinde, birbirinin kopyası şeklinde tekrarlanıyor. Biraz sivrilen, ön plana çıkan oldu mu, yaftalama ile hemen paçasından tutup aşağıya çekmek adet haline gelmiş.
Oysa, başarısıyla, kabuğunu kırıp ön plana çıkanı aşağı çekmek yerine, ona destek olunsa, çelme takarak yavaşlatmak yerine onun kadar koşmaya çalışılsa bugün belki de Çorum her alanda “Anadolu Kaplanı” olacaktı. Haset, dedikodu, ‘benden sonrası tufan’ zihniyeti yüzünden yeterince gelişemedi bu memleket.
“Böyle gelmiş, böyle gidecek, korkarım vallah” diyor ya Erkin Koray. Gitmemeli, böyle devam etmemeli. Dur demeli artık. Bir yerden başlamalı. Başlandı da. Gencecik bir adam çıktı, ilk başkanlığında Çorum’un spordaki en büyük başarısına imza attı. Futbol takımını 1.Lig’e çıkarttı. Hem de tüm engelleme ve yalnızlaştırma girişimlerine, ilgisizliğe rağmen başardı. Çorumlular destek olmamak için kafasını kuma gömerken, o gitti, dışarıdan bulduğu sponsorlarla tarihinin en iyi kadrosunu kurup, hayalden öteye geçmeyen şampiyonluk kupasını getirdi bu şehre.
Oğuzhan Yalçın, bir şeylere “dur” dedi, yeni bir çığır açtı ama şu ana kadar değişimle ilgili bir emare göremedik. Yine destek yok! Herkes yine kafasını kuma gömdü. Genç adam yine yollara düştü, sponsorluk anlaşmalarıyla bütçe oluşturmaya çalışıyor. Epey de yol aldı.
Bu şehir, tarihinde ilk kez 1.Lig’de temsil edilecek. Ulusal düzeyde yapılan spor programlarında, sosyal medyada başka takım taraftarlarının yaptığı yorumlarda duyuyoruz, okuyoruz. Çorum FK’nın lige renk katacağını ve sürpriz yapabilecek potansiyele sahip olduğu konuşuluyor. Tabii, tüm bunlar gururumuzu okşuyor ama elin adamı madalyonun diğer yüzünü bilmiyor.
Daha önce Çorumspor, bugün de Çorum FK Çorum’un en büyük marka değeridir. Çorumspor, sahipsizlik, iş bilmez yöneticiler ve buna bağlı olarak yanlış yönetim politikaları yüzünden amatör lige kadar düştü. Çorumspor’un misyonunu bugün Çorum FK üstlenmiş durumda. Ama, bu takımın kıymeti de bilinmiyor. Çorum FK’nın şehrin tanıtımına yaptığı katkıyı ya da Çorum FK üzerinden yapacağınız reklamı hiçbir şeyle yapamazsınız. Bunu, şehri yönetenlere, iş dünyasına söylüyorum.
Ahlatcı Holding, Çorum’un en büyük firması ve marka değerlerinden biri. Gönül isterdi ki, Sayın Ahmet Ahlatcı geçen sezon vermediği desteği yeni sezon için versin. Kulübün isim sponsoru olsun. Hem kendi reklamı olsun hem de Çorum FK’ya destek olsun. “Ahlatcı Çorum FK” çok da yakışır.
İsim sponsoru demişken, sanırım şirketleşme yeterince anlatılamadı. Faydaları ve avantajlarını insanlar yeterince bilmiyorlar. Bugün, özellikle iş dünyası Çorum FK’ya şirket olması nedeniyle destek vermiyor. Yani şirket olmasını bahane ediyor. Şirket olmasının getirileri o kadar çok ki. Şirketleşmenin getirilerinden biri de gelirleri, yatırımları, kredibilite ve şeffaflığın yanı sıra sponsor çeşitliğini de aynı oranda artırmasıdır. Sponsor gelirleri artan, reklam gelirlerinde çeşitlilik sağlayan futbol kulübü, böylece asıl amacı olan futbol şubesinin başarısının sağlanması yolunda büyük bir adım atmış oluyor. Yani, şirketleşme öyle bahane edildiği gibi kötü bir şey değil. Ama maalesef, kulübü şirketleştirmekle sanki çok büyük bir suç işlenmiş gibi bir algı ve bakış açısı var Çorum’da. İnsanlar şirketleşmenin aslında iyi bir şey olduğunu ya gerçekten bilmiyorlar ya da bilmek işlerine gelmiyor.
Transfer dönemi olduğu için, en çok “kim geliyor, kim gidiyor, bütçe oluşturuldu mu?” diye soruyorlar. Başkan Oğuzhan Yalçın’ın da daha önce açıkladığı gibi, şampiyon kadronun büyük bölümü korunacak. 5-6 kaliteli yabancı oyuncu alınacak. Belki ileriye dönük 1-2 genç yabancı oyuncu da olabilir. Tabii, direkt oynayabilecek yerli oyuncular da olacak.
Bütçe çalışmalarında artık sona geliniyor. Geçen sezon olduğu gibi, sponsorlar yine şehir dışından olacak. Bütçeye göre takım ve hedef yani. Bunu görebilmek için birkaç gün daha beklemek lazım.
Yazının başında da dedim ya, Çorum ilginç bir memleket diye. Mensubu da olduğum ve kısaca ASGD diye de bilinen Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Çorum şubesi olarak 30 yaş üstü insanlara spor yaptırmak, kaynaşmayı sağlamak amacıyla 26 yıldır “Orta Kuşak” adı altında futbol turnuvası düzenliyoruz. Bu turnuvanın Türkiye’de başka bir örneği yok. Genel merkez toplantılarında ve başka illerden meslektaşlarımızla sohbetlerimizde hep övgü alıyoruz, takdir ediliyoruz, örnek gösteriliyoruz. Maalesef, bu sene herkese bir haller oldu. Sahaya girince tanıyamaz olduk çoğu insanı. Hani ortada büyük bir ödül olsa onu da bir yere kadar anlayacağım ama bir teneke kupa ve madalyadan başka ödül de yok. Ama bakıyorsunuz şiddet, küfür, hakaretler havada uçuşuyor. Daha da üzücü olan, fitili ateşleyenler, ortalığı karıştıranlar genelde eski sporcular. Bu daha çok üzüyor insanı. Örnek olması, yardımcı olması gerekenler ısrarla turnuvanın sonunu getirmeye yönelik davranışlar sergiliyorlar. Dedim ya, bakış açısını değiştirmek, eldekinin kıymetini bilmek lazım diye. Yoksa bu turnuvayı da kaybedecek Çorum.
Çorum 1. lige hazır mı?
- 09.06.2023
“Çorum 1. lige hazır mı?”
Rüya gibi geçen sezonu 79 puanla, şampiyon olarak tamamlayan Çorum FK, Çorum’un 1.Lig’e yükselen ilk futbol takımı olarak tarihe geçti. Tebrikler… Şimdi 1.Lig’de ne yapacağı merak konusu. Herkes bir senaryo yazıyor. Kimisi “1.Lig yetmez, Süper Lig’e çıkmalıyız” diyerek uç noktada hedef koyuyor kendince. Kimisi “Birkaç yıl orta sıralara oynayıp, bu sürede güçlenelim, sonra Süper Lig’e oynayalım” mantığı ile daha akılcı bir yol gösteriyor. Ama kimse madalyonun öbür yüzünü görmüyor.
Madalyonun diğer yüzü daha önemli aslında. Bir an evvel rüyadan uyanıp, gerçeklerle yüzleşmemizi gerektiren somut veriler var diğer yüzde. Evet, eğlendik, güldük, oynadık, bitti. Artık gerçeklerle yüzleşmenin vakti geldi.
Birinci gerçek şu: Çorum FK, şehrin futbol tarihindeki en büyük başarısını kazanırken, Çorum’un ekonomik olarak buna katkısı ne oldu? Şampiyonluğun maliyeti yaklaşık 85 milyon lira. Bu paranın ne kadarı Çorum’dan çıktı? Ben söyleyeyim, toplasanız 5 milyonu bulmaz! Yeni sezon için böyle bir bütçe daha oluşturulabilir mi? Ya da Çorum’un özellikle iş dünyası bu kez destek çıkar mı? Yine ben söyleyeyim, çıkmaz! Kaldı ki, 1.Lig’de daha büyük bir bütçe lazım. Yani, maratona 1-0 geride başlayacak Çorum FK.
İkinci gerçek şu: Biliyorsunuz, 1.Lig’de yabancı oyuncu oynayabiliyor. Futbol Federasyonu, sadece 5’ini aynı anda oynatabilmek koşuluyla, kadroda 8 yabancı oyuncu bulundurulmasına müsaade ediyor. Yani 5+3 kuralı var. FİFA da yabancı futbolcu transferi için oyuncuya ev ve araba şartı koşuyor. Bugün alacağınız yabancı oyuncu asla tesislerde kalmaz. Bırakın yabancıyı, gençler hariç, yerli oyuncuyu bile tesiste tutamazsınız. Bunun için, villa ya da sitede ev isterler. Çorum’da böyle kaç ev var?
Çorum FK hariç, 1.Lig’deki takımların tamamı büyükşehir takımı. Büyükşehirlerde böyle bir sıkıntı yok. Sosyal yaşam bakımından da Çorum FK oyuncuların son tercihi olacak. Bir de böyle bir dezavantajı var Çorum’un.
Tabii, en büyük dezavantajlardan biri de havaalanı. Hani, bir abimiz diyordu ya, “Uçağı havada görenler havaalanı istiyor” diye. Bugün o abimiz de yok piyasada, maalesef havaalanımız da. Keşke, şehri yönetenler, siyasiler, iş dünyası el ele verselerdi de bugün Çorum’un da bir havaalanı olsaydı. İşte bu yüzden de özellikle yabancı oyuncular Çorum’u tercih etmeyecek.
Sadece havaalanı mı? Beş yıldızlı otel gerçeğini de unutmamak lazım. Bugün, Türkiye’nin en iyi statlarından birine sahibiz diye övünüyoruz. Bu statta milli maç izlemenin hayallerini kuruyoruz. Bırakın hayal kurmayı, gerçekçi olalım. Çorum’a hiçbir zaman resmi bir milli maç verilmez! Neden verilmez biliyor musunuz, çünkü ikinci bir beş yıldızlı otelimiz yok, havaalanımız yok. Kendi milli takımımız ve rakip milli takım aynı otelde kalmaz da ondan. Belki alt yaş kategorilerinde hazırlık maçı falan olabilir ama ikinci bir otel ve havaalanı olmadığı takdirde Çorum’a resmi milli maç verilmez.
Ha, o çok övündüğümüz stadın fiziki durumu da 1.Lig için uygun değil. Bununla ilgili, geçtiğimiz günlerde manşetten bir haber verdik. Stadın acilen 1.Lig’e uygun hale getirilmesi lazım dedik ama, henüz çıt yok. Gençlik ve Spor İl Müdürümüz henüz kılını kıpırdatmadı. Cemil Bey, bir ipucu vereyim size. Çok büyük bir ihtimalle, Çorum FK’nın bir iç saha maçına devletin zirvesindeki bir isim gelecek. Hem de ligin ilk haftalarındaki bir maçına. Umarım o zamana kadar eksikler giderilir. O isim, protokol tribününü bu haliyle görürse, eminim birçok taş yerinden oynar. Benden söylemesi.
Gördüğünüz gibi, Çorum FK ile başladık, “Spor şehri Çorum” sloganına kadar geldik. Ama elle tutulur bir şey yok. Hep laf! Daha, 4 yıldır maç oynanan stadın eksikleri giderilemedi, yeni sahaların eksikleri diz boyu. Kâğıt üzerindeki lisanslı sporcu sayısı, nüfusa göre Türkiye ortalamasının üzerinde ama, gerçekte tabii ki öyle bir sporcu ordusu yok. Tüm bu olumsuzluklara rağmen “Spor şehri Çorum” vizyonundan bahsetmek bana inandırıcı gelmiyor.
Yine Çorum FK’ya dönecek olursak, taraftar profilimiz 1.Lig için yeterli mi? Elbette değil. Hele şampiyonluk kutlamalarında yaşananları görünce, daha kırk fırın ekmek yememiz gerekiyor. Şampiyonluk maçında “İş başa düştü” deyip başkan sahaya kadar iniyorsa, ciddi bir yapılanmaya ihtiyaç olduğu aşikâr.
Bu maddeler uzar da uzar… Ama en önemli konulardan biri de şehir olarak kendi değerlerimize sahip çıkmamak. Çıkamamak demiyorum, altını çizerek, “Çıkmamak” diyorum. Bugün, gencecik bir adam çıkmış, Çorum’un spordaki tüm yükünü omuzlamış. Bırakın destek olmayı, şehre kazandırdığı en büyük sportif başarı bile basite indirgenmeye çalışılıyor. Bunu da koskoca kelli felli adamlar yapıyor. Neymiş, 85 milyon harcayınca tabii ki şampiyon olunurmuş. Yok ya! Bu işler sırf parayla olsaydı, Fenerbahçeli kardeşlerim lütfen alınmasınlar, Fenerbahçe her sezon şampiyon olurdu. Çorumspor’u tarihinin en paralı yönetiminin küme düşürdüğünü hatırlatırım sizlere. Bunun için tabii ki para önemli ama daha önemlisi, o parayı doğru yönetecek üst akıl ve futbol aklı. Sayın Oğuzhan Yalçın da bunu doğru şekilde yaparak Çorum tarihinin en büyük sportif başarısını kazandırmıştır. Kıymetini bilmek, onore etmek, destek olmak yerine, başarısı basite indirgenmeye çalışılıyor.
Misyonu ve vizyonu ile Oğuzhan Yalçın, bu şehrin makus talihini değiştirecek isimlerin başında gelmektedir. Küstürmeyelim, sahip çıkıp, destek olalım. Şehir olarak bugüne kadar kıymet verilmedi, hiç değilse bundan sonra destek verip, el ele, Çorum’u sporda da “Anadolu Kaplanı” yapalım.
Hüseyin Aşkın / corumsporg
#corumfk
"Tarihi Gün"
- 11.05.2023
“Tarihi Gün…”
Artık rakip analizleri, futbolcu performansları, hakem atamaları gibi konuların tartışılmasının ya da yazılmasının çok mana ifade etmeyeceği, gerçekten tarihi bir noktadayız. Bir galibiyetin bizi şampiyon yapacağı, 56 yılık hasretin bitmesine sadece üç puan uzaklıktayız.
Sezon başında birçok kişinin kafasında belki de birçok soru işareti vardı. Ancak bu süreçte elini hatta gövdesini taşın altına koyan Başkan Oğuzhan Yalçın ve arkadaşları, gerçekten çok büyük bir başarıya imza atmak üzereler. Kaptan Murat Yıldırım’ın da bu süreçte aynı derecede büyük pay sahibi olduğunu da hatırlatalım.
Bu uzun ve badireli süreçte ne yazık ki sanayi şehir olduğunu düşündüğümüz Çorum’dan, belki de hiç destek görmeden bu noktalara gelmek gerçekten çok büyük başarı. Sportif olarak değerlendirdiğimizde ise, kadro mühendisliğinin çok güzel yapıldığını, özellikle devre arasında yapılan takviyelerle bu seviyelere gelindiğini de belirtmek lazım.
Çorumspor olarak gönlümüze giren, şu anda da Çorum FK adıyla devam eden kırmızı siyah sevdamız, belki de 16 Mayıs Salı günü tarihinin en önemli maçlarından birisine çıkacak. Bu maçta o stadı tamamen doldurmak ve 90 dakika bitene kadar, sesi kısılana kadar desteklemenin tüm Çorumluların görevi olduğu kanaatindeyim.
Maçın hafta içi mesai saatleri içerinde olmasından dolayı, kamuda ve özel sektörde çalışan taraftarlarımız izin alamadıkları takdirde maça gelemeyecekler. Belki de takımlarına destek veremeyecekler ve takımlarının Şampiyonluğunu ilan edeceği anları göremeyecekler.
Bu kapsamda; bugüne kadar şehirden beklediğimiz desteği göremeyen takımımıza, kamum kurum ve kuruluşlarındaki idareciler ile Çorum’da personel çalıştıran en küçüğünden en büyüğüne tüm işverenlerin, maça gelmek isteyen çalışanlarına salı günü öğleden sonra takımlarına destek verebilmeleri maksadıyla izin vermelerinin, artık bir temenniden ziyade bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Böyle bir şey yapılacaksa şimdi değilse ne zaman! Herkesin çorbada tuzu olmalı.
Ayrıca Başkan Oğuzhan Yalçın’ın yaptığı çok yerinde açıklamaya da katılıyorum. Şehir dışından her maça gelen insanlar tanıyorum. Bu arada herhalde bizlerde şu ana kadar 15.000 km yaptık. Gerçek taraftarda kendi tedbirini almalı. Yıllık izninden mi alır? Devamsızlık mı yapar? 2-3 saatliğine kepenk mi kapatır? Birim amirini ya da işvereni ikna ederek günlük ya da yarım günlük izin mi alır? Ona göre planlamasını yapar. Artık bunun taraftar açısından da çok mazereti olduğu kanaatinde değilim.
Herkes kendine şunu sorsun istiyorum. Acaba bir yakınınızın salı günü saat 15.00’te düğünü olsaydı, bir şekilde o düğüne gitmeyecek miydiniz? 56 yıllık hasretin belki de sonlanacağı gerçek düğünümüz de 16 Mayıs Salı günü saat 15.00’te Çorum Şehir Stadyumunda olacak. Bu düğünde sizlerde umarım bu mantıkla bakarak yerinizi alarak inşallah bu tarihi güne tanıklık etmek istersiniz.
Sonuç olarak; artık sözün bittiği yerdeyiz. Sevgili Başkan, yönetim kurulu, teknik heyet ve futbolcu kardeşlerimiz birçok sıkıntıyla mücadele ederek, belki de birçok geceyi uykusuz geçirerek, ama hiçbir konuda sızlanmadan, hiçbir mazerete sığınmadan, hep dik durarak, ayakta kalarak buraya kadar getirdiler. Çok zorlu geçen şampiyonlar ligi olarak adlandırılan bir grupta şampiyonluğa sadece bir galibiyet uzaklıktayız. Ben Çorumluyum diyen herkesin, hiçbir mazeret üretmeden, statta yerini alarak, sonuna kadar takımına destek olması gereken bir gün yaşayacağız. Artık şu stadı tamamen dolu olarak görelim ve bu tarihi güne tanıklık edelim. Şimdi değilse ne zaman. Bizim için bir düğün, belki de bir bayram olacak. 56 yıldır beklenen o gün 16 Mayıs “ Tarihi Gün …”
Ceyhun Keleş
#çorumfk @corumfk
"Bu Çorba Çok Tuzlu Oldu"
- 09.05.2023
“Bu çorba çok tuzlu oldu…”
Kulüp tarihinin tüm rekorlarının altüst olduğu, rüya gibi geçen sezonun artık sonuna geldik sayılır. 16 Mayıs’ta, tüm sezonun emeklerine bedel bir maça çıkacak takımımız. Olmadı, bir 90 dakika daha var İstanbul’da. 3 puan, bu şehrin 56 yıllık 1.Lig özlemine son vermek için yeterli olacak. Belki de buna bile gerek kalmayacak. Ama, kendi göbeğini kesmek bakımından, Isparta’yı yenip, İstanbul’a turistik geziye gitmek kulağa daha hoş geliyor. O yüzden, Sevgili Başkan’ın da dediği gibi, tüm Çorum artık Isparta maçına odaklanmalı.
Ha, odaklanmalı derken de tıpkı şu anda suyunun çıktığı gibi, abidik gubidik şeylerle boğmamak lazım insanları. Tabii ki, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan bir döneme girdik. Verilen her destek çok anlamlı ve önemli. Sözüm, gerçek manada bir şeyler yapmaya çalışanlara, iyi niyetle çorbada benim de tuzum bulunsun diyenlere değil. Zaten, onlar her ihtiyaç duyulan zamanda üzerlerine düşeni yapıyorlar. Yaptıkları, yapacaklarını vadettikleri reklam kokmuyor. Seçim meçim demeden, her zaman destek oluyorlar. Bu şehrin profesyonel liglerde bir takımı olduğunu sadece seçim döneminde hatırlamıyorlar.
Ortada başarı var ya, tabii bir de seçim olunca, “fırıldak bayramda satılır” misali herkes bir taraftan çekiştiriyor. Tuz ata ata, çorbayı yenmez hale getirdiler. Hayretler içerisinde izliyorum. Kimisi maç gününü, kimisi maç saatini değiştirmeye kalkıyor. İlginçtir, bunlardan ne başkanın ne yöneticilerin ne hocanın haberi var. Aramızda kalsın, başkanın ağzından kendisine teşekkür eden bile var. Neler, neler…
Tabii, ben yemiyorum. Dile kolay, meslekte çeyrek asrı devirdik. Kim, neyi, ne için yapıyor, şıp diye anlayabiliyor insan. Fazla değil, 1 yıl öncesine gidiyorum, kulübün satışı ve satıştan sonraki ilk haftalara. Bu ağabeylerin hiçbirinin ortada olmadığı aklıma geliyor. Neyse, daha çok yazarım da olmuyor işte. Şişede durduğu gibi durmuyor diyorlar ya, yazdığın gibi de kalmıyor işte.
Sadece şunu söylüyorum, Allah Oğuzhan Başkana sabır versin. Onun yerinde olmak istemezdim. Ha, müthiş işlere imza atıyor, bravo. Sadece, şu günlerde nelerle uğraştığını, canının nasıl sıkıldığını bildiğim için, o yüzden diyorum Allah sabır versin diye. Sabret Başkan, çoğu gitti, azı kaldı.
Hüseyin Aşkın
#corumfk